27. Uluslararası İstanbul Film Festivali

6 Nisan 2008 Pazar


İstanbul için film festivali zamanı. Kataloglar çoktan çıktı, biletler satışta. Sinefiller ise her zaman olduğu gibi bilet yarışında! Beyazperde bu yıl da festivalin kimlik kartını çıkardı, festivalin bölümlerini ve öne çıkan filmleri inceledi. "Bu filmler kaçmaz" demeden önce, Ayşegül Kesirli'nin hazırladığı geniş dosyayı kaçırmayın!
Adı: 27. Uluslararası İstanbul Film Festivali

Doğum Yılı: 1982

Adresi: Beyoğlu Beyoğlu, Emek, Atlas, Fitaş ve Kadıköy Rexx Sinemaları

Karakteri: Gelenekselleşmiş, Köklü, Zamana Ayak Uyduran, Capcanlı

Mevsimi: Yıllardır sinemaseverlerin ‘baharın habercisi’ olarak adlandırdıkları Uluslararası İstanbul Film Festivali, bu sene 5–20 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

En Sevilen Yönleri: Uluslararası İstanbul Film Festivali, sinemaseverleri kolay kolay hayal kırıklığına uğratmayan bir etkinlik. Sinema dünyasındaki en son haberleri programına yansıtmaktan çekinmeyen festival, aynı zamanda politik ve sosyal çalkantılara karşı duyarlı tavrını da koruyor. Böylelikle her yıl sinemaseverlerin takdirini ve sevgisini kazanıyor.


Eleştirdiği Konular: Festivalin gelenekselleşmiş bölümlerinden “NTV Belgeseller Kuşağı” ve “Sinemada İnsan Hakları” bu yıl da yurtiçinde ve yurtdışında gerçekleşen birçok politik ve sosyal tartışmayı gündemimize taşıyor.

New York’un varoşlarında ergenliğinin ilk yıllarını yaşayan Alejandro’nun yaşamını gözler önüne seren “Küçük Çırak”, Handan İpekçi’nin namus cinayetlerini eleştiren filmi “Saklı Yüzler,” teröristlerin boynuna patlayıcı dolu bir kolye asmalarıyla canlı bombaya dönüşen bir annenin dramını anlatan “PVC–1” festival izleyicilerinin dikkatini insana karşı işlenen en korkutucu suçlara çekiyor.

Yıllardır süren Amerikan işgaline karşı mücadele veren Irak’ın dramını dile getiren “Hadisa İçin Savaş,” “Kabil’in İşareti,” “Savaş Provası” ve “Gece Otobüsü” ise sinemaseverleri savaş halinin ürpertici gerçekliğiyle yüz yüze getiren en çarpıcı filmler.

Bu yıl dünya gündemini sarsan dehşet verici olayları bir de düşmanın bakış açısından göstermeyi amaçlayan festival, eski Gestapo komutanı Klaus Barbie’nin hikayesine odaklanan “Düşmanımın Düşmanı” ve Çakal Carlos, Magdalena Kopp gibi teröristlerin yanı sıra Klaus Barbie’nin avukatlığını da üstlenmiş bir ceza avukatının öyküsüne odaklanan “Terörün Avukatı” filmiyle güncel tartışmalara farklı bir boyut getiriyor.

Festival, programına geçtiğimiz yıllarda dahil edilen “Kadının Adı Var” bölümü ise kadın karakterlerin ve aktrislerin başlarından geçen enteresan öyküler aracılığıyla kadının farklı toplumlardaki yerini araştırıyor. Bu bölümün en iddialı filmlerinden “Güneşli Kent,” 60. Cannes Film Festivali’nde başrol oyuncusu Jeon Do-yeon’a En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandırdığı için ayrıca merak edilmekte. Başrolünde 91 yaşındaki ünlü Polonyalı aktris Danuta Szaflarska’nın yer aldığı “Ölmek Zamanı” ve Julio Medem imzalı “Kaotik Ana” ise “Kadının Adı Var” bölümünün heyecanla beklenen diğer filmleri.

En Popüler Filmleri: Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin “Akbank Galaları” bölümünde toplanan en popüler filmleri bu yıl da büyük ilgi görecek gibi görünüyor. “Makinist” filmiyle adını hafızalarımıza kazıyan Brad Anderson’ın son filmi “Sibirya Ekspresi,” Denys Arcand imzalı “Karanlığın Gölgesinde,” Scarlett Johansson, Natalie Portman ve Eric Bana’nın başrollerinde yer aldığı “Boleyn Kızı” ve Berlin Film Festivali’nde adını duyuran Isabel Coixet yönetmenliğindeki “Aşkın Peşinde” festivalin en çok konuşulan filmleri arasında.



“Akbank Galaları” bölümünde yer alan diğer filmlerden Cate Blanchett’e Oscar adaylığı getiren “I’m Not There,” Michael Haneke’nin en ürpertici filmlerinden “Ölümcül Oyunlar”ın aynı adlı Amerikan versiyonu, Tamara Jenkins’in bol ödüllü son filmi “Savage Ailesi” ve Sean Penn’in yönetmenliğini üstlendiği “Into the Wild” programın diğer gözdeleri. Festivalde “Uluslararası Yarışma”da yer alan Michel Gondry’nin son filmi “Lütfen Başa Sarın,” “Amerikan Bağımsızları” bölümünün esaslı çalışmalarından Wes Anderson imzalı “The Darjeeling Limited” ve Jean-Pierre Jeunet’nin sağ kolu diyebileceğimiz ünlü sinemacı Marc Caro’nun son filmi “Dante 01” festivalde izleyici akınına uğrayacak yapımlar arasında.

En İddialı Filmleri: Dünya festivallerinde adını duyurmuş etkileyici filmler, bu yıl da Uluslararası İstanbul Film Festivali programındaki en iddialı çalışmaları oluşturuyorlar. Özellikle 60. Cannes Film Festivali’nde büyük ödül için yarışan “Güneşli Kent,” Carlos Reygadas yönetmenliğindeki “Sessiz Işık,” Alexander Sokurov’un son çalışması “Alexandra” ve Christophe Honore imzalı “Aşk Şarkıları” bu yıl festivalde Cannes rüzgarı estiren en iddialı yapımlar. Diğer yandan usta yönetmen Peter Greenaway’in son filmi “Gece Bekçisi,” Ken Loach’un Venedik Film Festivali’nde En İyi Senaryo ve Mansiyon Ödülü’nü kucakladığı yeni çalışması “İşte Özgür Dünya,” Çinli sinema duayeni Hou Hsiao-hsien imzalı “Kırmızı Balonun Yolculuğu” ve Nikita Mikhalkov’un ödüllü filmi “12” de bu yılki festivalin gözdeleri arasında.

Ünlü Amerikalı yazar Paul Auster’ın yönetmenliğini üstlendiği “Martin Frost’un İç Dünyası” ve Paul Auster’la yaptığı ortaklıklarla dikkat çeken Hong Kong’lu yönetmen Wayne Wang imzalı “Nebraska Prensesi” ve “Bin Yıllık Hayır Duası” ise festival programındaki en ilgi çekici çalışmalardan. Diğer yandan her sene zengin Türk Filmleri seçkisi ile bizleri vizyon salonlarında kaçırdığımız ya da izleme imkanı bulamadığımız Türk filmleriyle buluşturan festival, bu yıl da birbirinden etkileyici yapımlarla dolu.

Programda yer alan “Yumurta,” “Ulak” ve “Ara” gibi çok konuşulan yapımların yanında Seyfi Teoman yönetmenliğindeki “Tatil Kitabı,” Uygar Asan’ın ikinci uzun metraj filmi “Kabuk,” Hüseyin Karabey imzalı “Gitmek,” ünlü ressam Mehmet Güreli’nin yönetmenliğini üstlendiği “Gölge” ve Mehmet Güleryüz’ün son çalışması “Havar” festivalin en iddialı Türk yapımları. Geçtiğimiz yıllarda “Mürekkep Balığı ve Balina” filmiyle sinemaseverleri kendisine bağlayan Noah Baumbach’ın yeni filmi “Kız Kardeşim Evleniyor,” Krzysztof Piesiewicz’nin yazdığı “Umut,” Makedonya’nın 2008 Oscar adayı “Gölgeler,” Takashi Miike’nin enteresan westerni “Düello” festivalin diğer iddialı filmleri.

Gizli Cevherleri: Bu seneki Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin programında keşfedilmeyi bekleyen gizli cevherlerin başında geçtiğimiz yıllarda “Napola” isimli ilk uzun metraj filmiyle dikkatleri üzerine çeken Alman yönetmen Dennis Gansel’in yeni filmi “Tehlikeli Oyun” yer alıyor. Festivalin “Amerikan Bağımsızları”na ayırdığı özel bölümde bulunan Gregg Araki imzalı “Duman Altı,” Frank Capra, Billy Wilder ve Preston Sturges komedilerini hatırlattığı söylenen “Striptiz Hikayeleri” ve Amerika’yı sarsan korkunç bir cinayetten esinlenerek çekilen “Bir Amerikan Suçu” da ilgiyle izlenecek yapımlar arasında.



Rolf de Heer’in enteresan bilimkurgusu “Dr. Plonk,” “Eğitmenler” filmiyle adından bahsettiren Hans Weingartner’ın yeni filmi “Her Şey Rating İçin” ve Larry Clark’ın “Kids” filminin senaryosunda imzası bulunan Harmony Korine’in yönetmenliğini üstlendiği “Mister Lonely” de festivalin keşfedilmeyi bekleyen en parlak cevherlerinden. 60. Cannes Film Festivali’nde Altın Kamera Ödülü’nün sahibi olan “Denizanası,” yapımcılığını Fatih Akın’ın şirketi Corazon’ın üstlendiği “Chiko,” yönetmenlik koltuğunda John Sayles’in yer aldığı “Honeydripper” ve üç engelli rock müzisyeninin hikayesini anlatan “Eski Davulcu” ise ilginizi hak eden yapımlardan sadece bazıları.

Özel Bölümleri: Uluslararası İstanbul Film Festivali, bu yıl da özel bölümlerinde hem son bir yılda kaybettiğimiz sinemacıları anıyor hem de hala dimdik ayakta duran usta sinemacıların yeni filmlerini kucaklıyor. Festivalin “Yıllara Meydan Okuyanlar” adını verdiği bölümde Claude Chabrol, Manoel De Oliveira, Jacques Rivette, Eric Rohmer, Carlos Saura, Andrzej Wajda ve Ermanno Olmi gibi usta isimlerin son filmlerine yer veriliyor. Orhan Aksoy, Michelangelo Antonioni, Ingmar Bergman, Deborah Kerr, Alain Robbe-Grillet, Michel Serrault, Edward Yang ve Artun Yeres gibi son bir yılda kaybettiğimiz değerli sinemacılardan bazıları da “Anılarına” bölümünde farklı filmleriyle uğurlanmaktalar.

Festivalin Ekrem Bora, İzzet Günay ve Ediz Hun’a verdiği “Sinema Onur Ödülleri” kapsamında ise “Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu,” “Vesikalı Yarim” ve “Hıçkırık” filmleri gösterilmekte. Diğer yandan SİYAD’ın 40 yıldır süregelen geleneksel seçimlerinde En İyi Film olarak belirlenen iki unutulmaz filmi anmayı ihmal etmeyen festival kapsamında, Francis Ford Coppola yönetmenliğindeki “Apocalypse Now” ve Ömer Kavur’un unutulmaz filmi “Anayurt Oteli” gösterilecek.

Yeni Adetleri: Festival programın yeni bölümleri arasında belki de en çarpıcı olanı dünyanın siyasi ve kültürel tarihinin seyrini değiştiren bir döneme odaklanan “’68 ve Mirası.” Lindsay Anderson’ın bir İngiliz okulundaki ayaklanmayı gözler önüne serdiği “Eğer…,” Antonioni’nin radikal Marksist sınıf arkadaşlarını yüz üstü bırakan Mark’ın hikayesini anlattığı “Zabriskie Noktası,” “Alman Sonbaharı,” Jean Luc Godard imzalı “Her Şey Yolunda,” Alejandro Jodorowsky’nin başyapıtlarından “Köstebek” ve yaklaşık dört saat süren ’68 belgeseli “Büyük Geceler ve Küçük Sabahlar” bu bölümün en ilgi çekici yapımları. Bu yıl ilk kez karşımıza çıkan “Kafkaslar’dan Akdeniz’e” bölümünde yer alan bol ödüllü Tunus yapımı “Balıklı Bulgur” ve Ürdün filmi “Kaptan Ebu Rayid” ise festival izleyicisinin büyük ilgisini çekecek gibi görünüyor.

Gelenekselleşmiş Bölümleri: “Dünya Festivallerinden” iddialı yapımların, “Genç Ustalar”ın cüretkar filmlerinin ve farklı bölümlerde boy gösteren sinema klasiklerinin vazgeçilmez olduğu festival programı her yıl birbirinden ilginç belgesellere de kucak açıyor. Bu yılki belgesel kuşağında yer alan en merak edilen çalışma Julian Schnabel’in yönetmenliğini üstlendiği “Berlin.” Martin Scorsese’nin Rolling Stones belgeseli “Shine a Light” ise festivalin gözdelerinden. Avangard sinemacı Derek Jarman’ı ele alan “Derek” ve efsanevi müzisyen Patti Smith’in bizzat anlatıcılığını üstlendiği “Patti Smith: Dream of Life” da bu yılki festivalin en etkileyici belgeselleri arasında.

Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin merakla beklenen bölümlerinden “Canlandırma Sineması” ise bu yıl Oscar’lı yönetmen Alexandr Petrov’u konuk ediyor. “Çocuk Mönüsü”nde bulunan merak uyandırıcı animasyon “Max’in Macerası” ve çocuklar için oldukça ilham verici bir çalışma gibi gözüken “Çocuk Yönetmen” ise küçük festivalcilerle buluşmayı bekliyor.

Misafirleri: İtalyan sinemasının efsanevi aktrislerinden Claudia Cardinale’in konuk olacağı festival, bu sene daha birçok sinemacının birebir katılımıyla renklenecek. Usta yönetmen Milos Forman’ın kendisine ayrılan bölümde sadece filmleriyle selamlayacağı sinemaseverleri özel bölümde ağırlanan bir diğer sinemacı olan Marc Caro, bizzat kendisi karşılayacak. Alexander Sokurov’un da film gösteriminden sonra izleyicilerle buluşacağı festivalde, Tony Gatlif, Michael Ballhaus, Bent Hamer ve Abderrahmane Sissako ise jüri üyeliği yapacak.

Fon Müziği: Festival bu yıl da, birçok etkinlikle iyice renkli bir sima kazanıyor. “I’m Not There” filminden ilham alan “Bob Dylan Yorumları” konseri festivalin en popüler etkinliğiyken, “’68 ve Mirası” bölümüne apayrı bir hava katacak olan “’68 Havaları” partisi sinemaseverlere keyifli bir gece vaat ediyor. Michelangelo Antonioni’nin unutulmaz filmi “L’Avventura”dan karelerin yer aldığı sergi ve ünlü sinemacılarla gerçekleştirilecek olan ‘sinema dersleri’ ise kaçırılmaması gereken etkinlikler arasında.

0 yorum: